İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) 1987 yılından bu yana, farklı kültürlerden sanatçılar ve izleyiciler arasında görsel sanatlar alanında İstanbul’da bir buluşma noktası oluşturmayı amaçlayan İstanbul Bienali’ni düzenliyor. İKSV’nin şimdiye dek düzenlemiş olduğu on altı bienal, her iki yılda bir güncel sanatın yeni eğilimlerini bir araya getirerek izleyiciye sunarken, yurtiçi ve yurtdışındaki sanat çevreleri, sanatçı, küratör ve eleştirmenler arasında uluslararası bir kültür ağının kurulmasına olanak sağlıyor. Bugün en çok merak uyandıran sanat etkinliklerinden biri olarak kabul edilen İstanbul Bienali, ulusal bir temsil modeli yerine sanatçıların yapıtları aracılığıyla birbirleri ve izleyiciyle diyaloğunu sağlayan bir sergi modelini tercih ediyor. Uluslararası bir danışma kurulu tarafından belirlenen bienal küratörü, geliştirdiği kavramsal çerçeveye uygun olarak çeşitli sanatçı ve projeleri sergiye davet ediyor. Bölgede düzenlenen en geniş çaplı uluslararası sanat sergisi olma özelliği taşıyan İstanbul Bienali, yerel ve uluslararası bağlamlar arasındaki diyaloğun devamlılığında önemli bir rol oynuyor.
Türkiye’nin önde gelen sanat fuarı ve uluslararası sanat etkinliklerinden biri olan Contemporary Istanbul, 16 yıldır sanatseverleri bir araya getiriyor ve şehrin sanat sezonunu başlatıyor. İstanbul’dan yükselen dinamik çağdaş sanat ortamını öne çıkarmak için dünyanın dört bir yanından galerileri bir araya getiren etkinlik, her yıl Eylül ayında düzenleniyor. Contemporary Istanbul, her yıl birçok sanat galerisini ve sanat kurumlarını ziyaretçiler ile buluşturuyor. Sanatseverler, dünya çağdaş sanat çevreleri tarafından yakından takip edilen Contemporary Istanbul aracılığıyla 500’e yakın çağdaş sanat eserini yakından deneyimleme fırsatı buluyor.
İstanbul Film Festivali ilk kez 1982 yazında, İstanbul Festivali kapsamında, “Sanatlar ve Sinema” temalı altı filmin gösterildiği bir “film haftası” olarak yapıldı. 1984 yılından itibaren “Sinema Günleri” adıyla nisan aylarında düzenlenen ayrı bir etkinlik halini aldı. Festivalin ilk kez bu yıl verilen uluslararası büyük ödülü Altın Lale’yi 1984 adlı filmiyle Michael Radford kazandı. Ulusal Yarışma’daysa ilk büyük ödülü Atıf Yılmaz’ın yönettiği Bir Yudum Sevgi kazandı. 1989 yılı başında, FIAPF (Uluslararası Film Yapımcıları Dernekleri Federasyonu) tarafından “özel konulu, yarışmalı festival” kategorisinde tanınarak dünyanın önde gelen festivalleri arasına giren Sinema Günleri, böylece “İstanbul Film Festivali” adını aldı. Özel ve tematik bölümlerin yanı sıra, dünya klasikleri, retrospektifler, canlı müzik eşliğinde sessiz film gösterimleri, canlandırma sineması ve belgesellerin yer aldığı festivalde her yıl yaklaşık 200 film gösteriliyor. Gösterilen filmlerin sayısı itibariyle Türkiye’deki en kapsamlı film festivali olan İstanbul Film Festivali, 2019 yılında 110.000’e varan izleyici sayısıyla Türkiye’nin en büyük film festivali de sayılıyor.
İstanbul Müzik Festivali, Türkiye’deki en saygın ve köklü klasik müzik etkinlikleri arasında yer alıyor ve 40 yılı aşkın bir süredir İstanbul ve Türkiye’de klasik müzik sevgisi ve beğenisinin yerleşmesinde önemli bir rol üstleniyor. Yaratıcı programı ve yenilikçi yapısıyla ulusal ve uluslararası düzeyde takdir toplayan festival, sanatçılar arasındaki esin ve sanatsal deneyim aktarımını mümkün kılan fırsatlar yaratıyor, hem ulusal hem de uluslararası klasik müzik repertuvarının zenginleşmesine katkıda bulunuyor. İstanbul Müzik Festivali’nin 43 yıl boyunca ağırladığı saygın orkestra ve topluluklar arasında Symphonieorchester des Bayerischen Rundfunks, New York Filarmoni, Berlin Filarmoni, Viyana Filarmoni, Royal Concertgebouw Orkestrası, Simon Bolivar Senfoni Orkestrası, Orchestre de Paris, Filarmonica della Scala, The Philharmonia Orkestrası, Kirov Opera ve Balesi yer aldı. Festivale konuk olan seçkin uluslararası solistler arasında Elizabeth Scwarzkopf, Kiri Te Kanawa, Kathleen Battle, Cecilia Bartoli, Montserrat Caballé, Renée Fleming, Itzhak Perlman ve Anne Sophie Mutter gibi isimler yer alıyor. Türkiye’deki kültürel yaşamın mihenk taşları haline gelen İstanbul Festivalleri’nin en eskisi olan İstanbul Müzik Festivali, aynı zamanda müzikoloji alanında gerçekleştirilen araştırmaları destekliyor ve ortak kültürel değerleri ele alan özel projelere önayak olunmasında, gerçekleştirdiği prodüksiyonlarla öncü bir rol üstleniyor.
İstanbul Caz Festivali, 1994 yılından bu yana her yıl temmuz ayında İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenleniyor. Cazı, güncel müzik türleri arasında sanatsal yaratının ulaştığı en üst noktalardan biri olarak gören İKSV, yeniliklere açık, kapsayıcı ve erişilebilir yönleriyle bu müziği temel yapı taşı olarak seçerek başlattığı bu festivalle, sadece müzikseverler ile sanatçıları buluşturma amacıyla sınırlı kalmayan, Türkiyeli sanatçıların çalışmalarını ve yeni üretimlerini destekleyen ve bu alanda yeni nesilleri teşvik eden geniş çerçeveli bir etkinliğe imza atıyor. İstanbul’un değişik konser ve etkinlik mekânlarında gerçekleştirilen İstanbul Caz Festivali, keşifler ve klasiklerin yan yana durduğu, Latin Amerika’dan Kuzey Avrupa’ya oldukça geniş bir coğrafyayı kapsayan, kendisini sadece caz müziği ile sınırlamayıp elektronik müzik ile cazın birleştiği değişik çalışmalara; rock, pop, blues, reggae, funk, dünya müziği gibi farklı türlere yer veren çok çeşitli bir seçki sunuyor. Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nin yanı sıra Aya İrini Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Esma Sultan Yalısı gibi tarihi mekânlar, kentin dört bir yanındaki parklar ve özel yapıların bahçeleri gibi alışılagelmedik açık alanlar ve Camialtı Tersanesi, Şan Tiyatrosu’nun yıkıntıları, Beykoz Kundura gibi özel mekânlarda gerçekleştirdiği 30’u aşkın konserle festival, her yıl yaklaşık on binlerce izleyiciye ulaşıyor.
Yerli ve yabancı tiyatro ve dans topluluklarının izleyiciyle buluştuğu uluslararası bir etkinlik olan İstanbul Tiyatro Festivali, ilk kez 1989 yılında gerçekleştirildi. 2002’ye kadar her yıl, 2002‘den 2017’ye kadar iki yıl arayla Mayıs ayında düzenlenen üç haftalık festival, 2017’de yıllık seyrine geri döndü. Artık her yıl Kasım ayında, iki haftalık süreyle düzenlenen festival kapsamındaki yapımlar ve topluluklar, hem izleyiciye hem de sanat dünyasına farklı açılımlar kazandırıyor; ulusal ve uluslararası, klasik ve çağdaş yorumlar, her yıl İstanbul Tiyatro Festivali merceğinden sahnelere yansıyor. İstanbul Tiyatro Festivali, 2009 yılında Avignon Festivali, Atina & Epidaurus Festivali, Barcelona Grec Festivali ile birlikte Akdeniz Festivalleri Birliği Kadmos’u kurdu. Kadmos, yalnızca ortak prodüksiyonları değil, ortak eğitim alanlarını da destekleyen bir birlik olarak çalışmalarına devam ediyor.
İstanbul Ticaret Odası Ek Hizmet Binası Hobyar Mah. Seyhulislam Hayri Efendi Cad. No:14 K:6 Fatih – 34112 İstanbul